Patoloji Dernekleri Federasyonu ve Ankara Patoloji Derneği işbirliği ile gerçekleştirilen 28. Ulusal Patoloji Kongresi, Ankara’da gerçekleştirildi.
Patoloji Dernekleri Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Serpil Dizbay Sak, patoloji uzmanlarının işinin doku ve hücreleri inceleyerek hastalıkları tanımak ve hastanın tedavisini yönlendirmek olduğunu belirterek, “Kanser tanısında ve tedavisinde patologlar önemli görev üstleniyor” diye konuştu.Patoloji Dernekleri Federasyonu ve Ankara Patoloji Derneği işbirliği ile gerçekleştirilen 28. Ulusal Patoloji Kongresi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası’nda gerçekleştirildi. Kongreye, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen patoloji uzmanları başta olmak üzere 1000’i aşkın hekim, teknisyen/tekniker ve endüstri temsilcisi katıldı. Los Angeles Cedars-Sinai Hastanesi Laboratuvar Direktörü Prof. Dr. Serhan Alkan’ın konuşması ile başlayan kongrede, 63 oturumda her türlü hastalığın ve özellikle kanserin patolojik tanısı ile ilgili güncel bilimsel bilgi ve deneyimler paylaşıldı. 29 Ekim’e denk gelen kongrede patologlar, Anıtkabir’i ziyaret ederek, Pınar Ayhan’ın Cumhuriyet’in kuruluş yıllarını anlatan müzikli gösterisini izlediler.
“Kanser tanısı ve kansere bağlı ölümlerin sayısı arttı”
Prof. Dr. Serpil Dizbay Sak, patoloji laboratuvarlarında incelenen olguların büyük bir kısmının kanser ya da kanser kuşkusu bulunan olgular olduğunu belirterek dünyada ve Türkiye’de kanser hastalığının ve kansere bağlı ölümlerin sayısının arttığını söyledi.
Prof. Dr. Sak, kanserin Türkiye’de ve dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığını kaydederek şöyle devam etti: “Küresel olarak yaklaşık her 6 ölümden biri, ülkemizde ise her 5 ölümden biri kansere bağlıdır. Kanserden ölümlerin yaklaşık üçte biri başlıca beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklanır. Bunlar tütün kullanımı, yüksek beden kütle endeksi, meyve ve sebzeyi az tüketme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol kullanımıdır.”
Patoloji Dernekleri Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Serpil Dizbay Sak, tütün kullanımının tek başına kanser için en önemli risk faktörü olduğunu, kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 20’sinden sorumlu olduğunu söyledi. Sak, kanser artış hızında dünya nüfusunun süregelen artışı, yaşlanma ve kanser yapan ajanlara daha çok maruz kalınması gibi nedenlerle artış öngörüldüğünü belirtti.
“Kanser tanı ve tedavisinde patolojglar önemli rol oynuyor”
Kanserin hızlı artışının kanser tanı ve tedavisinde yeni yolların aranmasını gerekli kıldığını kaydeden Sak, patologların bu aşamada devreye girdiğini belirterek şunları söyledi: “Patologlar geleneksel olarak ışık mikroskobu ile yaptıkları kanser tanısında, artık daha ayrıntılı ve hasta tedavisine yön verecek yeni yöntemleri kullanmaktadır. Hedefe yönelik tedavi veya kişiselleştirilmiş tedavi adı verilen tedavilerin verilebilmesi için hastalardan alınan biyopsiler üzerinde yapılan patolojik incelemelerde hastadaki kanserin hangi tedavilere yanıt vereceğini önceden tespit edebilen belirteçler araştırılmaktadır. Meme kanserinde patologlar tarafından yapılan östrojen ve progesteron reseptörü testleri, HER2 incelemeleri meme kanseri hastalarının alacakları tedavinin belirlenmesinde en önemli aşamayı oluşturur. Akciğer kanserinde de yeni kullanıma giren tedavi yöntemlerinin hastaya yararlı olup olmayacağını saptamak için yeni tanı alan tüm akciğer kanseri olgularında EGFR, ALK1 ve ROS genlerindeki değişikliklerin saptanması gerekir. Bu incelemeler patoloji laboratuvarlarında yapılmaktadır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder