19 Aralık 2018 Çarşamba

“Kanserlerin yüzde 20’sini sindirim sistemi kanserleri oluşturuyor”


IGICC 2018 Konferansı, UICC-Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü’nün desteklediği; Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği, Onkoloji Araştırmaları Derneği ve Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü işbirliği ile düzenlendi.
8. Uluslararası Gastrointestinal Kanserler Konferansı (IGICC 2018), İstanbul’da gerçekleştirildi. En sık görülen kanser grubu olan sindirim sistemi kanserleri ile ilgili bilimsel gelişmeler, yeni tanı ve tedavi yöntemleri Türk ve yabancı uzmanlar tarafından tartışıldı.
Konferans, UICC-Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü’nün desteklediği; Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği, Onkoloji Araştırmaları Derneği ve Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü işbirliği ile düzenlendi. Konferans kapsamında gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Şuayib Yalçın, kanserlerin yüzde 20’sini sindirim sistemi kanserlerinin oluşturduğunu belirterek, “Bu kanserler, ülkemizde de kanser ölümlerinin önde gelen nedenlerinden birisidir. Ülkemizde en sık kolon kanseri görülmektedir, bu kanseri mide kanseri izlemektedir” şeklinde konuştu. Yalçın, kalın bağırsak (kolon ve rektum) kanserine erken tanı konulduğunda başarı şansının yüzde 95’lere kadar ulaştığını belirterek, kolon kanserinin tüm kanserlerin yüzde 8’ini oluşturduğunu ve sindirim sisteminin en sık görülen kanseri olduğunu belirtti. Bu kanserin kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci, erkeklerde ise akciğer ve prostat kanserinden sonra üçüncü sırada görüldüğünü aktaran Yalçın, Türkiye’de yıllık yaklaşık 10 bin-12 bin yeni vaka beklendiğini söyledi.

“Pankreas kanserinde asıl tedavi cerrahidir”


Prof. Dr. Şuayib Yalçın, Türkiye’de kolon kanserinde hastaneye başvuru geç olduğu için hastalara genellikle ileri evrede tanı konduğunu söyleyerek, bunun için Sağlık Bakanlığının başlatmış olduğu kanser tarama programının desteklenmesi ve bu programa uygun olarak dışkıda gizli kan ve tarama kolonoskopisi uygulanmasını önerdiklerini belirtti.
Pankreas kanserinde esas tedavinin cerrahi olduğunu ancak çok az kişide cerrahinin mümkün olduğunu ve cerrahi sonrası nükslerin çok sık görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Şuayib Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak ameliyat sonrası koruyucu tedavinin etkinliği gösterilmiştir. Artık ‘bıçak değdi, hasta daha kötü oldu’ fobisini yıkma zamanı gelmiştir. Bu hastalıkta ileri evrede de birçok etkin ilaç ve tedavi kombinasyonları geliştirilmiştir. Bu ilaçlarla tedavi başarısında artış sağlanmıştır. Ülkemizde ileri evre pankreas kanseri tedavisiyle ilgili yaptığımız ulusal bir çalışma, ocak ayında ASCO toplantısında kabul edilmiştir. Bu Türk bilim insanları için çok gurur verici bir gelişme olmuştur.”

“Kanserin korkutucu imajı geride kalmalı”

Prof. Dr. Şuayib Yalçın, kanserin korkutucu imajının geride bırakılması gerektiğini belirterek şöyle devam etti: “Erişkin yaşta görülen tüm kanserlerin üçte ikisi başarıyla tedavi ediliyor. Kanser gerçeğini kabul etmezsek mücadele edemez, üstesinden gelemeyiz. Sindirim sistemi genel olarak korunabilen, erken tanınma ve tedavi şansı olan ve ileri evrede bile yaşam süresini uzatan ilaç seçenekleri olan kanserlerdir. Bu kanserlere karşı korkuyla değil, bilinçle hareket edersek hastalık görülme riski azaltabilir ve tedavi başarısını artırabiliriz.”
UICC Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk ise Türkiye’de kanserden ölen hastaların yaklaşık yarısının sindirim sistemi kanserlerinden kaynaklandığını söyledi. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), 2018’de küresel kanser yüküne 18,1 milyon yeni vakanın ekleneceğini  ve kanserden dolayı tahmini 9,6 milyon kişinin hayatını kaybedeceği belirtti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder