16 Nisan 2013 Salı

Dört kişiden birinde karaciğer yağlanması var


Karaciğer yağlanması olan hastalarda, şeker hastalığı, damar sertliği, pankreas ve meme kanseri oranı, yağlanma olmayanlara kıyasla anlamlı olarak yüksektir. Karaciğer yağlanması, toplumda en sık rastlanan karaciğer hastalığının ötesinde, en sık rastlanan hastalıklardan birisi haline gelmiştir. 
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Şentürk,  Türk toplumunda karaciğer yağlanmasının çok fazla görüldüğünü belirtti. Şentürk, “Karaciğer yağlanması, siroz ve karaciğer kanserinin en büyük nedenlerindendir” diye konuştu. 
Şentürk, Türk toplumunda 4 kişiden birinde karaciğer yağlanması görüldüğünü belirtti. Karaciğer yağlanmasının alkolik karaciğer yağlanması ve non alkolik karaciğer yağlanması olarak iki grupta incelendiğini belirten Dökmeci, “Alkolün ilk etkisi olan karaciğer yağlanmasının derecesi fazlaysa başka hastalıklara da yol açar. Ancak alkolün neden olduğu karaciğer yağlanmasından kurtulmak mümkündür. Alkolü kesince hasta normale döner” diye konuştu.  
Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasını ise dört faktöre bağlayan Prof. Dr. Şentürk, bu sebepleri; genetik özellik, insülin direncinin gelişmesi, düzensiz beslenme ve metabolik sendrom şeklinde açıkladı. Yağlı yiyecekler, fast food yiyeceklerin obeziteye dolayısıyla da karaciğer yağlanmasına yol açtığını bildirdi ve tedavi edilemeyen karaciğer yağlanmasının uzun yıllar sonra karaciğer kanserine yol açabileceğini belirtti. 
Karaciğer dokusu içindeki yağ oranı sağlıklı koşullarda % 5’den azdır. Bu oran, yağlanmanın derecesine bağlı olarak % 90’lara kadar çıkabilmektedir. Karaciğer yağlanmasının temel nedeni, çoğunlukla, aşırı beslenme ve egzersiz azlığı, seyrek olarak da yüksek derecede alkol alımı ve genetik hastalıklardır. Alınan yağlar ve şeker yakılarak tüketilmedikleri taktirde karaciğerde yağ birikmesine yol açmaktadırlar. Karaciğerde yağ birikmesinin uzun süre devam etmesi, sertleşme ve sonuçta siroz, karaciğer yetersizliği ve kansere yol açabilmektedir. 
Toplumda karaciğer yağlanma oranı, son zamanlarda, toplumdaki global şişmanlamanın sonucu olarak, % 15’lere kadar yükselmiştir. Karaciğer yağlanması olan hastalarda, şeker hastalığı, damar sertliği, pankreas ve meme kanseri oranı, yağlanma olmayanlara kıyasla anlamlı olarak yüksektir. Karaciğer yağlanması, toplumda en sık rastlanan karaciğer hastalığının ötesinde, en sık rastlanan hastalıklardan birisi haline gelmiştir. Çoğu zaman sessizdir. Bazen halsizlik, yorgunluk, ve karın sağ üst kısmında şişkinlik, dolgunluk gibi bulgular verebilir. 
Tedavisindeki temel nokta egzersizin artırılması ve beslenmenin uygun tarzda düzenlenmesidir. İlaçların etkisi çok sınırlıdır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder