19 Mart 2013 Salı

Sinsi bel ağrısına dikkat





Prof. Dr. Arpacıoğlu, erkeklerde daha sık görülen, omurgayı etkileyen, kronik, ilerleyici, ağrılı ve sebebi bilinmeyen romatizmal bir hastalık olan 'Ankilozan Spondilit' (AS) hakkında bilgi verdi.


Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzman Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oktay Arpacıoğlu, 40 yaşın altındakilerde enflamatuvar bel ağrısından şüphelenilmesi gerektiği uyarısında bulunarak, “Başlangıçta çabuk düzelen ve tarif edilemeyen sinsi bel ağrılarının enflamatuvar olma ihtimali yüksek” diye konuştu.
Prof. Dr. Arpacıoğlu, erkeklerde daha sık görülen, omurgayı etkileyen, kronik, ilerleyici, ağrılı ve sebebi bilinmeyen romatizmal bir hastalık olan 'Ankilozan Spondilit' (AS) hakkında bilgi verdi.



3. sıradaki özürlülük nedeni

Bel ağrısının, sık rastlanan ve nedeni mutlaka araştırılması gereken bir sağlık problemi olduğunu vurgulayan Arpacıoğlu, bu rahatsızlığın 45 yaş altında en sık, 45 yaşın üstünde ise 3. sıradaki özürlülük nedeni olduğunu vurguladı. 3 aydan uzun süreli kronik bel ağrısı çeken hastaların yüzde 5'inde 'Ankilozan Spondilit' veya 'Spondilartropati (SpA) geliştiğini bildiren Prof. Dr. Arpacıoğlu, şu bilgileri aktardı:
“Ankilozan Spondilit en çok omurgayı ve omurganın leğen kemiğiyle yaptığı eklem olan 'sakroiliak' eklemi, daha sonra da kalça ve omuz gibi büyük eklemleri tutar. Bu rahatsızlıkta topuk ağrısı da olabilir. El ve ayak eklemlerini tuttuğu çok nadirdir. Göğüs kafesinin genişlemesi çok azaldığı için solunum problemleri olabilir. Bu hastalıkta kas iskelet sisteminin yanı sıra göz, böbrek, kalp gibi eklem dışı tutulumlar da olabilir.”



Erken tanının önemi

Hastalıkta erken tanının önemine işaret eden Prof. Dr. Arpacıoğlu, gerektiği gibi tedavi edilmediği takdirde hastalığın omurgada hareket ve fonksiyon kısıtlılığına, kamburluğa, yaşam kalitesinde bozulmaya ve ekonomik kayıplara yol açtığına dikkati çekti.
Bu yüzden bel ağrısının iyi analiz edilerek hastaların yanlış tanı almasının önlenmesi gerektiğini ifade eden Arpacıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ankilozan Spondilit ile ortaya çıkan bel ağrısı, iltihabi tarzdadır ve diğer bel ağrılarından ayırt edilmesini sağlayan önemli bulguları vardır. Bunlardan yaş çok önemli bir faktördür. 40 yaşın altında olmak iltihabi bel ağrısı açısından risk faktörüdür. Bel ağrısının sinsi başlangıçlı olması ise diğer bir özelliğidir. Başlangıçta çabuk düzelen ve tarif edilemeyen sinsi bel ağrılarının iltihabi olma ihtimali yüksektir. Bu hastalıkta ağrı başlangıçta çabuk düzelir ve belirsizdir. Ağrının başlangıcını birçok kişi tam olarak tarif edemez.”



Gece uykusuz bırakır

Rahatsızlıkta uyku sırasında gecenin 2. yarısında özellikle sabaha karşı ağrı nedeniyle uyanma ve gezici kalça ağrıları ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Arpacıoğlu, “Ağrı istirahatle değil aksine egzersizle düzelir. İltihabi olmayan mekanik bel ağrısında ise ağrı hareket, uzun süre oturma ve ayakta durmayla artar, yatma veya dinlenmeyle azalır” diye konuştu.
Enflamatuvar ağrılarda sabah tutukluğunun sık rastlanan bir belirti olduğunu, ağrı ve kısıtlılığın günün ilerleyen saatlerinde azaldığını anlatan Arpacıoğlu, iltihabi kaynaklı olmayan mekanik bel ağrılarında sabah tutukluğunun bir saat veya daha az, Ankilozan Spondilit hastalığında ise saatlerce sürdüğünü söyledi.

Tanı 8-9 yıl gecikiyor

Ankilozan Spondilit'in tanısının ortalama 8-9 yıl kadar geciktiğini, bunun en önemli nedenin ise hastalığın erken ve tipik belirtisi olan iltihabi bel ağrısının tanınmaması ve diğer bel ağrılarıyla karışması olduğunu belirten Arpacıoğlu, hastaların bilinçlenmesi ve bel ağrısının niteliğinin ayrımlandırılabilmesi için vakit kaybetmeden uzmana başvurulması gerektiğini bildirdi. Arpacıoğlu, eklemlerdeki bazı kemik değişikliklerin saptanması gerektiği halde bazı hastalarda erken dönemde bulgunun ortaya çıkmamasının da tanı gecikmesine neden olduğunu kaydetti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder