Prof. Dr. Arpacıoğlu, erkeklerde daha sık görülen,
omurgayı etkileyen, kronik, ilerleyici, ağrılı ve sebebi bilinmeyen romatizmal
bir hastalık olan 'Ankilozan Spondilit' (AS) hakkında bilgi verdi.
Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzman Hekimleri
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oktay Arpacıoğlu, 40 yaşın
altındakilerde enflamatuvar bel ağrısından şüphelenilmesi gerektiği uyarısında
bulunarak, “Başlangıçta çabuk düzelen ve tarif edilemeyen sinsi bel ağrılarının
enflamatuvar olma ihtimali yüksek” diye konuştu.
Prof. Dr. Arpacıoğlu, erkeklerde daha sık görülen,
omurgayı etkileyen, kronik, ilerleyici, ağrılı ve sebebi bilinmeyen romatizmal
bir hastalık olan 'Ankilozan Spondilit' (AS) hakkında bilgi verdi.
3. sıradaki
özürlülük nedeni
Bel ağrısının, sık rastlanan ve nedeni mutlaka
araştırılması gereken bir sağlık problemi olduğunu vurgulayan Arpacıoğlu, bu
rahatsızlığın 45 yaş altında en sık, 45 yaşın üstünde ise 3. sıradaki özürlülük
nedeni olduğunu vurguladı. 3 aydan uzun süreli kronik bel ağrısı çeken
hastaların yüzde 5'inde 'Ankilozan Spondilit' veya 'Spondilartropati (SpA)
geliştiğini bildiren Prof. Dr. Arpacıoğlu, şu bilgileri aktardı:
“Ankilozan Spondilit en çok omurgayı ve omurganın leğen
kemiğiyle yaptığı eklem olan 'sakroiliak' eklemi, daha sonra da kalça ve omuz
gibi büyük eklemleri tutar. Bu rahatsızlıkta topuk ağrısı da olabilir. El ve
ayak eklemlerini tuttuğu çok nadirdir. Göğüs kafesinin genişlemesi çok azaldığı
için solunum problemleri olabilir. Bu hastalıkta kas iskelet sisteminin yanı
sıra göz, böbrek, kalp gibi eklem dışı tutulumlar da olabilir.”
Erken tanının
önemi
Hastalıkta erken tanının önemine işaret eden Prof. Dr.
Arpacıoğlu, gerektiği gibi tedavi edilmediği takdirde hastalığın omurgada hareket
ve fonksiyon kısıtlılığına, kamburluğa, yaşam kalitesinde bozulmaya ve ekonomik
kayıplara yol açtığına dikkati çekti.
Bu yüzden bel ağrısının iyi analiz edilerek hastaların
yanlış tanı almasının önlenmesi gerektiğini ifade eden Arpacıoğlu, şu değerlendirmelerde
bulundu:
“Ankilozan Spondilit ile ortaya çıkan bel ağrısı,
iltihabi tarzdadır ve diğer bel ağrılarından ayırt edilmesini sağlayan önemli
bulguları vardır. Bunlardan yaş çok önemli bir faktördür. 40 yaşın altında
olmak iltihabi bel ağrısı açısından risk faktörüdür. Bel ağrısının sinsi
başlangıçlı olması ise diğer bir özelliğidir. Başlangıçta çabuk düzelen ve
tarif edilemeyen sinsi bel ağrılarının iltihabi olma ihtimali yüksektir. Bu
hastalıkta ağrı başlangıçta çabuk düzelir ve belirsizdir. Ağrının başlangıcını
birçok kişi tam olarak tarif edemez.”
Gece uykusuz bırakır
Rahatsızlıkta uyku sırasında gecenin 2. yarısında
özellikle sabaha karşı ağrı nedeniyle uyanma ve gezici kalça ağrıları ortaya
çıktığını belirten Prof. Dr. Arpacıoğlu, “Ağrı istirahatle değil aksine
egzersizle düzelir. İltihabi olmayan mekanik bel ağrısında ise ağrı hareket,
uzun süre oturma ve ayakta durmayla artar, yatma veya dinlenmeyle azalır” diye
konuştu.
Enflamatuvar ağrılarda sabah tutukluğunun sık rastlanan
bir belirti olduğunu, ağrı ve kısıtlılığın günün ilerleyen saatlerinde
azaldığını anlatan Arpacıoğlu, iltihabi kaynaklı olmayan mekanik bel
ağrılarında sabah tutukluğunun bir saat veya daha az, Ankilozan Spondilit
hastalığında ise saatlerce sürdüğünü söyledi.
Tanı 8-9 yıl
gecikiyor
Ankilozan Spondilit'in tanısının ortalama 8-9 yıl kadar
geciktiğini, bunun en önemli nedenin ise hastalığın erken ve tipik belirtisi
olan iltihabi bel ağrısının tanınmaması ve diğer bel ağrılarıyla karışması
olduğunu belirten Arpacıoğlu, hastaların bilinçlenmesi ve bel ağrısının
niteliğinin ayrımlandırılabilmesi için vakit kaybetmeden uzmana başvurulması
gerektiğini bildirdi. Arpacıoğlu, eklemlerdeki bazı kemik değişikliklerin
saptanması gerektiği halde bazı hastalarda erken dönemde bulgunun ortaya
çıkmamasının da tanı gecikmesine neden olduğunu kaydetti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder