Alzheimer hastalığında yaş önemli risk
faktörlerinin başında geliyor. 65 yaşından sonra hastalık sıklığı her 5 yılda
bir ikiye katlanıyor. 65-70 yaş arasında hastalanma oranı %5 dolaylarında iken,
90 yaş üzerinde oran %50’lere kadar ulaşıyor.
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E.A Hastanesi (BRSHH) Psikiyatri Uzmanı Dr. Derya İpekçioğlu, dünya genelinde ve ülkemizde yaşlı nüfus oranının her geçen yıl daha da arttığını belirtti. Bu artışa paralel olarak da özellikle ileri yaşlardaki kişileri etkileyen Alzheimer hastalığının artış gösterdiğini söyledi. Alzheimer hastalığının nedeninin henüz bilinmediğini ve en sık görülen demans tipi olduğunu belirten İpekçioğlu, “65-70 yaş arasında hastalanma oranı %5 dolaylarında iken, 90 yaş üzerinde oran %50’lere kadar ulaşmaktadır” dedi.
Genetik yatkınlık önem taşıyor
Yaşın Alzheimer hastalığı için önemli bir risk faktörü olduğunu belirten İpekçioğlu, şöyle devam etti: “65 yaşından sonra hastalık sıklığı her 5 yılda bir ikiye katlanmaktadır. Diğer risk etkenleri arasında genetik faktörlerde vardır. Birinci dereceden yakınlarında Alzheimer Hastalığı olan kişiler hastalık açısından risk altındadır. Özellikle erken yaşlarda başlayan Alzheimer Hastalığında genetik faktörler daha çok rol oynar. 60 yaşından sonra başlayan hastalıkta ise ailevi özellikler daha az rol oynamaktadır. Diğer risk faktörleri arasında diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, obezite sayılabilir”
Genetik yatkınlık önem taşıyor
Yaşın Alzheimer hastalığı için önemli bir risk faktörü olduğunu belirten İpekçioğlu, şöyle devam etti: “65 yaşından sonra hastalık sıklığı her 5 yılda bir ikiye katlanmaktadır. Diğer risk etkenleri arasında genetik faktörlerde vardır. Birinci dereceden yakınlarında Alzheimer Hastalığı olan kişiler hastalık açısından risk altındadır. Özellikle erken yaşlarda başlayan Alzheimer Hastalığında genetik faktörler daha çok rol oynar. 60 yaşından sonra başlayan hastalıkta ise ailevi özellikler daha az rol oynamaktadır. Diğer risk faktörleri arasında diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, obezite sayılabilir”
Alzheimer sinsi ilerliyor
Hastalığın yavaş başladığını ve sinsi bir
şekilde ilerlediğini belirten Dr. Derya İpekçioğlu, şunları aktardı:
“Genellikle tablo unutkanlık şeklinde başlar.
Bazen bu unutkanlık yaşa bağlı unutkanlık olarak değerlendirilip ihmal
edilebilir. Hastalar genellikle çevresi için rahatsızlık yaratan bir durum olan
davranış problemleri tabloya eklendiğinde doktora getirilir. Bu durum
hastalığın erken tanı ve tedavisini geciktirmektedir. Tablo ilerledikçe günlük
yaşam aktiviteleri üzerine olan olumsuz etkiler belirginleşir. Hastalar diş fırçalamak,
banyo yapmak, kıyafetlerini giyinmek gibi temel günlük yaşam aktivitelerini
yerine getirmek için yardıma ihtiyaç duyar hale gelirler. Dışarıya
çıktıklarında adres bulamama, eskiden yaptığı alışveriş yapma veya fatura ödeme
gibi işlevleri yerine getirememe, anlamada, okumada ve yazmada zorluklar, konuşmada
bozulmalar olabilir. Hastalığın evresine göre değişen depresyon, sıkıntı,
uykusuzluk, şüphecilik, sürekli gezinme gibi davranışsal belirtiler tabloya
eşlik edebilir. Hasta ilerleyen zaman içinde tamamen çevresinin bakımına muhtaç
bir duruma gelir. Son evrede, yatağa bağımlı hale gelen hastanın yaşamı
fiziksel komplikasyonlara bağlı olarak son bulur.”
Erken tanı ile tablo hafifletilebiliyor
Günümüzde Alzheimer hastalığının kesin
tedavisi yoktur. Fakat erken tanı ve müdahaleler belirtilerin hafifletilmesine
ve tablonun ilerlemesinin yavaşlatılmasına yardımcı olur. Dr. Derya İpekçioğlu, “Son yıllarda Alzheimer
hastalığının gelişmesine yol açan nedenlerin belirlenmesi, tanısı, tedavisi ve
önlenmesi en çok araştırma yapılan alanlardan biri haline gelmiştir ” diye
konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder