Philips, kadın sağlığı üzerine Türkiye genelinde yaptığı yeni araştırma ile geçtiğimiz yıl açıkladığı "Sağlık ve İyi Yaşam Haritası"nı geliştirdi. Yeni araştırma, kadınların mevcut sağlık durumlarının ve meme kanserine yönelik farkındalık düzeylerinin tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirildi.
Sağlık ve iyi yaşam alanının lider şirketi Philips, kadın sağlığı üzerine Türkiye genelinde yaptığı yeni araştırma ile geçtiğimiz yıl açıkladığı "Sağlık ve İyi Yaşam Haritası"nı geliştirdi. 400'den fazla kadının katılımı ile 12 şehirde yapılan yeni araştırma, kadınların mevcut sağlık durumlarının ve meme kanserine yönelik farkındalık düzeylerinin tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirildi.
Araştırma hakkında bilgi veren Türk Philips CEO'su ve Philips Sağlık Türkiye Genel Müdürü Willem Rozenberg şunları söyledi:
"Üstün kaliteli, kapsamlı ve ekonomik sağlık bakım hizmetlerinin mevcudiyeti ve bu hizmetin kolay erişilebilirliği toplum ve politika yapıcılar için yüksek öncelikli bir mesele haline geldi. Günümüzde kadınlar sağlık hizmetleriyle ilgili kararlarda ve harcamalarda çok büyük etki sahibidir, sağduyulu ve seçici müşterilerdir. Kadınlar sağlık hizmetlerinin esas müşterileridir, bunun nedeni sadece karmaşık sağlık yapılarına sahip olmaları değil, aynı zamanda genellikle aile fertlerinin sağlık durumlarını da yönetmeleridir. Kadınlar erkeklere göre daha uzun yaşar, dünya nüfusundaki oranları daha yüksektir ve hayatları boyunca sağlık kaynaklarını daha fazla tüketir."
Meme kanserine yönelik farkındalık araştırıldı
Sağlık ve İyi Yaşam Haritasını bu yıl da sağlık kadın sağlığı üzerine yaptıkları araştırma ile geliştirdiklerini söyleyen Rozenberg sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye'de yaşayan kadınların mevcut sağlık durumlarının ve meme kanserine yönelik farkındalık düzeylerinin tespit edilmesi amacıyla yaptığımız bu yeni araştırma, kadınların sağlık alanında yaşadığı sorunları ve beklentilerini anlamamıza ve bu doğrultuda ihtiyaçlarını doğru biçimde tespit etmemize fayda sağlayacaktır. Philips olarak kadınları en çok etkileyen hastalık ve koşullar içinde onların özel ihtiyaçlarını ve deneyimlerini anlayarak, kadınların sağlıklarını ve yaşam kalitelerini iyileştirmek için uzmanlığımızı ve yaratıcılığımızı uygulamada büyük bir sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum."
Philips'in araştırması "ERA Research and Consultancy" tarafından kantitatif araştırma yöntemlerinden telefonla görüşme yöntemi kullanılarak yapılmış. Görüşmeler TÜİK NUTS1 bölgelerine göre 12 ilin kentsel alanlarında 18-70 yaş arasındaki 403 kadın ile 1-11 Kasım 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş.
Kadınların %62'si fiziksel sağlık durumundan memnun...
Araştırmanın sonuçlarına göre kadınların çoğunluğu (%62) fiziksel sağlık durumundan genel olarak memnun. Buna karşın, kadınların %65'i yeterli düzeyde fiziksel egzersiz yapmıyor. Yüksek tansiyon, jinekolojik hastalıklar, eklem ağrıları ve meme kanseri görüşülen kişilerin önümüzdeki 5 yıl içerisinde sağlığı için tehdit oluşturacağından endişe ettikleri hastalıkların başında geliyor. Türkiye'deki kadınların yarıdan fazlası sağlık hizmetlerini kadınların ihtiyaçlarını karşılamada yeterli bulmuyor. Devletin kadın sağlığına yönelik olarak öncelik vermesi ve kaynak ayırması gerektiği düşünülen hastalıkların başında kanser geliyor, kanseri jinekolojik hastalıklar takip ediyor.
Kadınların üçte biri hayatında hiç jinekoloğa gitmemiş...
Görüşülen kişilerin sadece üçte biri Türkiye'deki kanser teşhis ve tedavisine yönelik teknik ekipmanları yeterli buluyor. Kadınların yarıdan fazlası kanserden korunmak için hiçbir şey yapmıyor. Kadınların üçte biri hayatında hiç jinekoloğa gitmediğini söylüyor. Türkiye'deki kadınların yarıdan fazlası bugüne kadar meme kanseri taraması yaptırmak ve kontrol amacıyla bir doktora ya da sağlık kurumuna gitmediğini belirtiyor. Görüşülen kişilerin %38'i ilk mamografi için önerilen yaşı bilmiyor. Kadınların %78'i her yıl düzenli olarak mamografi çektirmenin meme kanseri teşhisine etkisinin büyük olduğunu düşünüyor. Benzer biçimde, erken teşhisin tedavi edilebilirlik üzerindeki önemine yönelik farkındalığın da yüksek olduğu görülüyor (%85).
Kadınların %41'i daha önce kendisine veya bir yakınına meme kanseri teşhisi konduğunu belirtiyor...
Araştırma kapsamında görüşülen kişilerin %41'i daha önce kendisine veya bir yakınına meme kanseri teşhisi konduğunu söylüyor. "Üzüntü", bu haber karşısında ilk hissedilen duyguların başında geliyor. Eşler kişiye kanser teşhisi konması durumunda bu durumun ilk paylaşılacağı kişi olarak belirtiliyor. Meme kanseri konusunda etkili bilgi kaynakları incelendiğinde, televizyon programları ve uzman doktorların bilgi alınan kaynakların başında geldiği görülüyor. Görüşülen kadınların %20'si ise meme kanseri hakkında hiçbir kaynaktan bilgi almadığını söylüyor.
Arzu Kocabıçkıcı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder